tag:blogger.com,1999:blog-3592332068009424076.post4311014207475563566..comments2024-03-06T01:53:44.706+03:00Comments on Gargamel'in Mekâni: Düğme Adam - John Wagner, Arthur RansonStoktanhttp://www.blogger.com/profile/08610422796563432825noreply@blogger.comBlogger7125tag:blogger.com,1999:blog-3592332068009424076.post-45536372464324213892018-02-12T22:51:11.982+03:002018-02-12T22:51:11.982+03:002. Bölümü görünce hikayenin başınıda okumadan olma...2. Bölümü görünce hikayenin başınıda okumadan olmazdı, teşekkürlerHTaskhttps://www.blogger.com/profile/08760691014574479943noreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-3592332068009424076.post-62186518678432935232013-01-08T21:16:14.874+02:002013-01-08T21:16:14.874+02:00Bizde İngiliz çizgiromanı, 1960 ve 70'lerde, ö...Bizde İngiliz çizgiromanı, 1960 ve 70'lerde, özellikle de Ceylan yayınlarının Ceylan dergi, aynı şekilde Web ofset'in 1001 Roman, ayrıca bunlara paralel, Kaplan, Tina, Prenses, gibi tamamen İngiliz ÇR dergilerini esas alarak çıkarılmış yayınlarla oldukça iyi bilinirdi.<br /><br />Sonra işler pek öyle yürümedi. <br /><br />İngiliz tarzı dediğimiz şey kıta Avrupası ile kimi farklar içermekle birlikte, sizin de tek tek sıraladığınız (benim de herbirine tamamen katıldığım) gibi gayet net anlayış mesafeleri taşımakta Amerikan tarzıyla. Ve bu ölçüde de her zaman Avrupalı olarak kalmış durumda. Günümüzde de öyle... <br /><br />Bildiğim kadarıyla, <i>"Vücudunda organik düğmeler üretip, parmaklarının uçlarından bunları fırlatıp, düşmanlarını öldüren"</i>ler, Marvel kanalıyla Adaya çıkartma yapmıştı ama pek umduğunu bulamadı sanıyorum. :) Ama bu arada bir çok nitelikli İngiliz çizeri Amerikan pazarına transfer edip öğütmekten de geri durmadılar tabi.<br /><br />Kitabı beğenmiş olmanıza sevindim. Keşke vakit olsa da ikinci kitaba girişebilsem. Çünkü kaldığı yerden devam ediyor yeni hikâyeye başrol oyuncumuz...Stoktanhttps://www.blogger.com/profile/08610422796563432825noreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-3592332068009424076.post-27459328637963656822013-01-08T19:18:53.660+02:002013-01-08T19:18:53.660+02:00İlk defa okuduğum ve hayran kaldığım bir çizgiroma...İlk defa okuduğum ve hayran kaldığım bir çizgiroman.<br />Aslında hiç İngiliz çizgiromanı okumamıştım. İngilizler, Avrupa ekolünden uzak, Amerikan ekolüne yakın diye duymuştum. Lakin bu çizgiromanı görünce, söylentinin yanlış olduğunu anladım. Çizim/hikaye/kurgu tamamen Avrupa ekolünü yansıtıyor. Uçuk kaçık değil, sığ konulara sıkışmış popülist mesajlar vermiyor, karakter tiplemeleri şaşalı ve abartılı değil, hayal gücünü bir kısır döngü içinde sıkıştırmıyor, gerçeklerden kopmuyor, koskoca iki sayfayı sadece bir kare için heba etmiyor. <br />Düğme adamı çok sevdim. Vücudunda organik düğmeler üretip, parmaklarının uçlarından bunları fırlatıp, düşmanlarını öldürmüyor :)Anonymousnoreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-3592332068009424076.post-29303871661021233672013-01-05T20:27:06.706+02:002013-01-05T20:27:06.706+02:00Uydurmak gereken yerde uydurmayı bilmeyince öyle o...Uydurmak gereken yerde uydurmayı bilmeyince öyle oluyor. Bizde genellikle gerekmediğinde isim uydurulur.<br /><br />Düğme adamla ilgili bir şey demem başka, tiyo vermek olur. :)Stoktanhttps://www.blogger.com/profile/08610422796563432825noreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-3592332068009424076.post-57893118131291910952013-01-05T00:36:48.480+02:002013-01-05T00:36:48.480+02:00Manchurian Candidate'i bizimkiler Munçuryalı A...Manchurian Candidate'i bizimkiler Munçuryalı Aday diye çevirince saçma bir şey olmuştu. Filmin isminin çeşitli uyarıcılar hipnoz vb gibi araçlarla zihin kontrolü kurbanı haline getirilmiş insanlara Mançurya Kobayı denildiğine yönelik bir gönderme olduğunu anlayamadı kimse. Film sıkı bir film olmasına rağmen sırf isim nedeniyle epey seyirci kaybetmiştir sanırım. Çevirdiğin Düğme Adam da, tipik bir Mançurya Kobayı izlenimi veriyor ilk sayfalara göz atınca. Ama okuyup bitirince yanılıp yanılmadığımı anlarım nasılsa. :)mr.yer6https://www.blogger.com/profile/10547596900958765608noreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-3592332068009424076.post-17785488389154884012013-01-04T22:20:49.218+02:002013-01-04T22:20:49.218+02:00Manchurian Candidate'i kastediyorsan, evet düğ...Manchurian Candidate'i kastediyorsan, evet düğme onu çağrıştırıyor ama hayır o değil. :)<br /><br />Dredd'deki vurulma sahnelerini durdurup durdurup bir daha seyrettim, nasıl yaptıklarını da gerçekten merak ediyorum doğrusu. Umarım Button Man'de de bu kaliteyi yakalarlar.<br /><br />Bizde pek yankı bulmamış olmasına rağmen 2000 AD ÇR piyasasında önemli yer sahibi ve de uzun ömürlü olmayı başarmış bir yayın, hâlâ sürüyor zaten. (nazar değmesin). Eski sayılarını bir süredir yavaş yavaş topluyorum. Çok iyi çizerler çalışmış hep. Mesela, benim gibi Ian Gibson severler için bir cennet. Aynen, malzeme çok...Stoktanhttps://www.blogger.com/profile/08610422796563432825noreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-3592332068009424076.post-74668129598319038692013-01-04T21:38:58.414+02:002013-01-04T21:38:58.414+02:00Pek yakında sandığımızda da yakındaymış. :)
Hemen...Pek yakında sandığımızda da yakındaymış. :)<br /><br />Hemen bir göz attım. Bir tür Mançurya Kobayı hikayesine benziyor. Şiddet dozu yüksek, 2000AD'ye yakışır... Dredd'den sonra insanın daha çok kan göresi geliyor zaten. <br /><br />Ne güzel çekmişler Dredd'de silahla vurulma sahnelerini. Sırf onun için bile seyredilirmiş. Bakalım Düğme Adam'a da böyle işin ehli bir ekip düşecek mi?<br /><br />Sanırım çeviri balonlama işiyle uğraşanlar için bir cevher de 2000AD diyerek sözü bağlayayım.. <br /><br />Çok teşekkürler Stoktan. mr.yer6https://www.blogger.com/profile/10547596900958765608noreply@blogger.com