1 Ekim 2025 Çarşamba

Jacques Gipar #1


Une aventure de Jacques Gipar
#1. "Le Gang des pinardiers"

Yazan: Thierry Dubois,
Çizen, renklendiren: Jean-Luc Delvaux,
Yayıncı: Paquet,
Koleksiyon: Calandre,
Birinci baskı: 2010,
Çeviri: SToktan.

2010 yılında hayat bulmuş ve devam emiş olsa da bu dizi 1953'de geçiyor ve 50'li ve 60'lı yılların çizgi roman tarzını anımsatan senaryosu ve çizimleriyle eski usül nostaljik bir polisiye entrika.

"Jacques Gipar nasıl doğdu?"

Senaristim Thierry Dubois'yı 15 yıldır tanıyorum. Hep birlikte bir şeyler yapabileceğimizi söylerdik. Altaya koleksiyonu La Route Bleue için bir kitapçık hazırlıyordu. Bütün tasarımdan sorumluydu ve Altaya'ya sonuna bir çizgiroman koymanın iyi bir fikir olup olmayacağını sordu. Böylece ilk çizgi romanı yaptı. On beşinci panele geldiğinde bana sordu: "Renkleri yapabilir misin? Renkleri ben devraldım. Sonra albümün sonunda bana şöyle dedi: "Artık bunu yapacak vaktim yok. Çizim ve renkleri sen üstlenebilir misin? Senaryoyu ben yazacağım... Mükemmeldi. Jacques Gipar'ı o zaman yarattık. Bir gazeteciydi, böylece onu her yere ve 50'lere götürebilecektik çünkü ikimiz de bunu seviyorduk. Albümün sonuna geldiğimizde, telif hakkı olmadığı için yayıncılara teklif ettik ve hepsini dolaştık ama Paquet ile anlaşmaya vardık.

"Seriniz 50'lerde geçiyor ve Jacques Gipar'ı okuduğunuzda belli bir nostalji izlenimi ediniyorsunuz. Tillieux gibi kişilere daha fazla gönderme var... Ayrıca Lino Ventura, Gabin gibi 50'lerin Fransız sinemasına da... Bu kasıtlı mı?"

İlk gençlik yıllarımda, ne zaman o döneme ait bir film gösterilse, televizyon programlarına göz attığımı hatırlıyorum. İzlemek için sabırsızlanırdım. Yıllar içinde pek çok belge biriktirdim. Sinema açısından 50'li ve 60'lı yılları her zaman sevmişimdir. Çizgiroman açısından, çocukluğumdan beri Fransız-Belçika çizgiromanlarını hep sevmişimdir ve Tillieux, Franquin ve Will'e hayranımdır. Başlangıçta kopyalayarak çizmeye başladım ve şimdi doğal olarak böyle çiziyorum. Bu tarzdan farklı çizmek bana zor geliyor. Hiç yaşamadığım bir dönem için nostaljik olduğum doğru. Her şeyin iyi tarafını hatırlıyorsunuz.

- Jean-Luc Delvaux ie Sambabd için yapılan ropörtajdan...

20 Eylül 2025 Cumartesi

Evrenin Fatihleri

1 / 11
Sayfa 1
2 / 11
Sayfa 2
3 / 11
Sayfa 3
4 / 11
Sayfa 4
5 / 11
Sayfa 5
6 / 11
Sayfa 6
7 / 11
Sayfa 7
8 / 11
Sayfa 8
9 / 11
Sayfa 9
10 / 11
Sayfa 10
11 / 11
Sayfa 11

"Les conquérants du cosmos" Guy Counhaye, Spirou Journal #1970 / 1976.
Çeviren: SToktan

1 Eylül 2025 Pazartesi

Paul Foran - Mumya

Yazan?: Gil (José Ramon Larraz)
Senaryo: Miguel Cusso
Çizen: Jordi (Jordi Bernet)
Çeviri: SToktan
Ön baskı: Spirou #1658-#1670 /1968
1. baskı: Dupuis
Paul Foran #4 – "La momie" /1979
Rolf Karsten #4 - "De Mummie" /1979
Paul Foran - "La Momia" AVENTURAS SUPER-X #2 /1978
"A múmia", Mundo de Aventuras #106-107 /1970
"Eski efsanelerin anıları, kesinlikle akılcı bir açıklaması olan gerçeklere fantastik gerekçeler yüklenmesine yol açar!"

20 Ağustos 2025 Çarşamba

Hellraiser - Zaffino'nun çinileri, Julie Michel'in alev renkleri!

1 / 16
Sayfa 1
2 / 16
Sayfa 2
3 / 16
Sayfa 3
4 / 16
Sayfa 4
5 / 16
Sayfa 5
6 / 16
Sayfa 6
7 / 16
Sayfa 7
8 / 16
Sayfa 8
9 / 16
Sayfa 9
10 / 16
Sayfa 10
11 / 16
Sayfa 11
12 / 16
Sayfa 12
13 / 16
Sayfa 13
14 / 16
Sayfa 14
15 / 16
Sayfa 15
16 / 16
Sayfa 16

"The Vault"
Clive Barker's Hellraiser #2/ 1990, Marvel

1 Ağustos 2025 Cuma

Otoyol 66


Rhonda-3
"Route 66"
Yazan, çizen, renklendiren: Hans van Oudenaarden (VanO)
[NL] Eppo Stripblad #17/2017 - #05/2018
[DE] Zack-Neu #226-#229 /2018
[FR] BD Must /2018
Çeviri: SToktan

"Adın ne yabancı?"

Rhonda, başrolünde çok güzel bir genç kadının oynadığı esaslı bir ‘film noir’. İlk başta sıradan bir mafya çizgi romanı gibi görünse de, kısa sürede Hans van Oudenaarden'in hikayeyle ilgili sürprizlerle dolu başka planları olduğu ortaya çıkıyor. Eser, ana karakterin gerçek benliğini aramaya çabaladığı bir üçlemedir. Rhonda hafızasını kaybetmiştir ve önceki hayatını bilmeden yeniden başlamıştır. Bu yeni hayatta mafya da bir rol oynar.

Sırra kadem basmış aktris Dana Dane'e benzerliği sayesinde onun dublörü olarak işe alınır. Ve sonra hikaye tamamen çığırından çıkar, acaba Rhonda Dana olabilir mi? Ya Rebecca kimdir? Yoksa bu Rhonda/Dana'nın gerçek adı mıdır? Önceki bölümün sonunda Rhonda, Dana'nın hastası olduğu psikiyatrist Dutch Bernstein'ın motosikletine atlamış, birlikte sorunlardan uzaklaşmışlardı, ancak sorunların gerçekten ortadan kalkıp kalmadığını öğrenmek için son bölüm Otoyol 66'yı okumalısınız.

20 Temmuz 2025 Pazar

Ben, Roket

Ray Bradbury'nin ünlü kitabı Mars Günlükleri 1950'de yayınlandığında, bir gecede başarıya ulaştı - en azından edebiyat eleştirmenleri ve onu yeni keşfeden halk için. Bilimkurgu hayranları elbette zaten onu biliyordu. Bradbury yeni biri değildi, ilk öyküsünü 1941'de Super Science Stories'e satmıştı ve bir edebiyat eleştirmeni tarafından fark edilmeden önce Other Worlds, Weird Tales, Planet Stories, The Magazine of Fantasy and Science Fiction ve tabii ki Amazing Stories gibi dergiler için yüzden fazla öykü yazmıştı.
1 / 8
Sayfa 1
2 / 8
Sayfa 2
3 / 8
Sayfa 3
4 / 8
Sayfa 4
5 / 8
Sayfa 5
6 / 8
Sayfa 6
7 / 8
Sayfa 7
8 / 8
Sayfa 8


Amazing Stories v18n03 1944-05
2020 Retro Hugo, En İyi Kısa Öykü

"I, Rocket" Weird Fantasy (EC) #20 /1953
Weird Fantasy (Russ Cochran) #4 /1980
"Moi, fusée" Planète rouge (Albin Michel) /1984
The Ray Bradbury Chronicles #1 /1992
Die Bradbury Chroniken #1 (Carlsen Comics) /1994
The Fantagraphics EC Artists' Library #3 - 50 Girls 50 and Other Stories /2013

Yazan: Ray Bradbury; Al Feldstein (uyarlama)
Çizen ve çinileyen: Al Williamson, Roy Krenkel, Frank Frazetta (FF olarak imzalı)

Ben, Roket tam da bilimkurgu okurlarının Ray Bradbury'den beklediği türden bir öyküdür: Bir uzay gemisinde ya da başka bir gezegende geçer. Ancak mekanik ya da bilimsel olandan ziyade insan deneyimine vurgu yapar. Ayrıca, bakış açısı karakterinin ve birinci şahıs anlatıcının tamamen bilinçli, zeki ve farkında bir uzay gemisi olduğu şimdiye kadar yazılmış ilk öyküdür. Dolayısıyla yazarın başlığı mecazi değil.

Bilimkurgu tarihçisi Sam Moskowitz'e göre, bu aynı zamanda Bradbury'nin bilimkurgu topluluğunda itibarını oluşturan hikayedir. O zamana kadar diyor Moskowitz: "Ray Bradbury başka yerlerde birkaç bilimkurgu hikayesi satmıştı, ancak bunlar çok az etki yaratmıştı. Ünü ağırlıklı olarak Weird Tales ile sınırlıydı... Yayımlanmış çalışmalarının sergilediği yadsınamaz vaade rağmen, bilimkurgu dünyasının içinde veya dışında neredeyse hiçbir önemli eleştirel kabul görmemişti. 'I, Rocket', Ray Douglas Bradbury'nin yazarlık kariyerinde birçok açıdan bir dönüm noktasıydı. Amazing Stories'e yaptığı ilk satıştı ve o zamana kadar yazdığı en uzun bilimkurgu hikayesiydi. Ayrıca bir editörün hikayelerinden birinin başlığını kapağa taşıyacak kadar önemli bulması da ilk kezdi."

Benzersiz hikayesi ve duygusal derinliğiyle 'I, Rocket', -hem kendisi hem de yazarı- hemen fark edildi. Döneminin en saygın inceleme dergisi olan Science Fiction Times bu durumu şöyle özetledi: "Son zamanlarda yükselişini sürdüren bir diğer yeni yazar da Ray Bradbury. Hiçbir teşvik almadan yazdığı yılları hatırladığımızda; dünyanın en büyük red mektupları koleksiyonlarından birinin sahibi olduğunu ve ayrıca ilk çalışmalarının ne kadar kötü olduğunu bildiğimizde, sonunda bu notu almış olmasına biraz olsun sevinmemek elde değil. Yakın zamanda Amazing Stories dergisinde kapak tanıtımı aldı ve çalışmaları sansasyonel bir şekilde karşılanmasa da, birçok okuyucu onun geliştirdiği yazım tarzını kolay okunur ve akıllıca buldu."

"I, Rocket" Bradbury'nin özüdür. Moskowitz'in dediği gibi, "Bradbury'nin o zamanlar bir bilimkurgu yazarı olarak gelişen itibarını inşa edecek sıra dışı hikaye türünün erken bir örneğidir." Bugün bile heyecan verici ve duygusal olarak yüklü bir okuma olmaya devam ediyor. Yine de, paradoksal olarak, Bradbury'nin en az tekrar basılan hikayelerinden biridir... - JM Stine.