Yazan?: Gil (José Ramon Larraz)
Senaryo: Miguel Cusso
Çizen: Jordi (Jordi Bernet)
Ön baskı: Spirou #1923-#1936 /1975
1. baskı: Dupuis
Paul Foran #2 – "L'Ombre Du Gorille" /1977
Rolf Karsten #2 - "De Schim Van De Gorilla" /1977
"A sombra do gorila", Mundo de Aventuras #262 /1975
"Ricatto alla Terra", Corrierboy #40 - #42 /1978
Paul Foran, bilim ve eylem adamının tam arketipidir. Uzun, ince, atletik yapılı, güçlü çeneli bu adam kendisini her türlü paranormal gizemle karşı karşıya bulacak.
Maceraları sırasında çılgın bilginler ve düşmüş aristokratlar, bu saygın bilimciye karşı bir araya gelecek. Karşılaşması gereken zorluklara rağmen Foran, bilimsel eğitimi sayesinde bir araştırmacı olarak yoluna çıkacak tuzakların üstesinden gelmeyi başaracaktır.
Bir yanıyla Indiana Jones, diğer yanıyla James Bond ("Mon nom est Foran, Paul Foran... " dördüncü kitapta mevcut) ve benzeri havalı bu karakter erken bilimin emperyalist sömürgeci yağmacılıkla karıştığı kültürün izlerini bünyesinde barındıran çocukluğuma dayanan hayranlıkla izlediğimiz filmleri çağrıştırması nedeniyle olsa gerek, çekiciliğini hâlâ koruyor.
Daha önce de tanıttığım bu serüven dizisi hayata geçirilme süreci boyunca çok çeşitli karışıklıklara sahne olmuş bir yapım. Daha başlangıçta Spiru konseptine pek oturmamasına rağmen 1968-1979 yılları arasına yayılan on hikâye olarak yoluna devam ederken 1976-79 arasında yılda bir kitap olarak ama mantığını hiç anlamadığım farklı bir sıralamayla ve yalnızca 4 tanesi yine Dupuis tarafından albümleştirilen dizinin Spiru sıralamasına göre ilk üç hikâyesi Montero, sonraki 6'sı Jordi, sonuncusu ise Watman elinden çıkma idi. Bu ikinci kitap da aslında dizinin sekizinci hikâyesi.
Tabi işi biraz daha garipleştiren bir diğer konu da bu üç ismin üçünün de mahlâslardan ibaret olmasıydı. Özellikle ilk ikisi (Montero, Jésus Blasco ve Jordi, Jordi Bernet) usta çizerler olan bu üçlü İspanyol sanatçılardı.
Zaman zaman Fransız ustalarda da rastlanan bu mahlâs kullanma meselesi, İspanyollarda, özellikle yurtdışı işlerinde sıkça başvurulan bir yöntemdi. Bunu biraz açmak gerekirse, o gün de bu gün de, çizgiroman işi, ne kadar üstad olursanız olun sizi zengin edecek bir meslek hiç olmamıştı. Hâl böyleyken, geçinebilmek için pek çok usta bağlı ya da anlaşmalı çalıştıkları yayın kuruluşları dışında da bolca iş yapmak zorundaydılar. İşte bu noktada mahlâslar kullanışlı araçlar haline geliyorlardı. Muhtemelen vergi sorununa da bir çare olarak.
İlk kitaba yaptığım sunumda yer alan yazar Gil,(nam-ı diğer: Watman) asıl adıyla José Ramon Larraz hakkındaki Bernet'in de dilinden aktardıklarımı da hatırlarsak bu kargaşaya rağmen bu dizinin ortaya çıkarılabilmiş olması bir başarı hikâyesi de sayılabilir bence.
Hikâyeden tuhaflıklar:şatoda yatağının başucundaki komodine kendi fotografını koyacak kadar narsist güzel sekreterimiz. Bu gizem unutulmuş
Bernet'in çiziminin Japon bilgini yeterince uzak asyalı gösteremediği düşüncesiyle olmalı ki, boyacı arkadaş hikâye boyunca adamı sarıya boyamış. Eski tarz 'sarı ırk' saçmalığı. Sanki bilimsel bir tesbitmiş gibi okullarda anlatılırdı bunlar. Düpedüz cehalet ve ırkçılık.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder