11 Ağustos 2020 Salı

Caroline, 1. kitap "Moon River"

Caroline Baldwin, "Moon River"
Yazan, çizen: André Taymans
Çeviren: SToktan
Ön baskı: A Suivre #222-#224, 1996
İlk baskı: Casterman, 1996.


"White yok, sözleşme yok"
Güzel, zeki, atletik ve bekâr, genç Caroline Baldwin'in çoğumuzun hayâlini kurduğumuz bir işi var: o bir özel dedektif! Wilson Araştırma ajansı için çalışıyor ve en zorlu davaları üstleniyor. İşinde bağımsız aşklarında olduğu gibi, aynı zamanda nazik ve hassas ve kimseye karşı sorumlu değildir. İyi bir doz gerilim, bolca nostalji, mizah, fantastik bir dokunuş, bir tutam tutku... Moon River, Caroline Baldwin'in maceralarının ilk bölümü.
1996'da aylık A Suivre sayfalarında yer alan Caroline Baldwin, 2012'ye kadar Casterman tarafından yayınlanan onaltı albümün kahramanıydı. Bu senaryo çeşitlemesi ise Bangkok'da, 2013 Ocak ayında genç dedektif rolünde aktris Carole Weyers ile kısmen çekilebildi. Film macerası çeşitli nedenlerle iptal olduğunda sadece otuz dakikalık çekim yapılabilmişti. Bu başarısızlıktan derinden etkilenen André Taymans, 2017 yılına kadar Caroline Baldwin'i Paquet sürümlerinde canlandırmak için bekleyecekti. İlk on altı bölüm Paquet tarafından yeniden düzenlenen dört muhteşem toplubasımda derlendi.

1 Ağustos 2020 Cumartesi

Yarın uzun bir gün olacak!


Métal Hurlant (Les Humanoïdes Associés) #07 (Mayıs 1976) - #08 (Temmuz 1976)
Heavy Metal Magazine #04 (Temmuz 1977) - #05 (Ağustos 1977)
Totem (Editorial Nueva Frontera) #09 (Mart 1978)
Schwermetall (Volksverlag) #02 (Mart 1980) - #03 (Nisan 1980)

Yazan: Dan O'Bannon
Çizen: Moebius
Çeviren: SToktan
« The Long Tomorrow’u 1975’te Alexandro Jodorowsky ile birlikte Dune film uyarlaması üzerinde çalışırken çizdim. Aslında özel efektlerle Douglas Trumbull uğraşacaktı, ama Jodorowsky onun yerine Dan O'bannon'ı işe aldı. Dan Paris'e geldi. Barbu sakallı, vahşi, tipik bir hippi sonrası Kaliforniyalı tarzında giyinmişti. Onun katı malzemeler üzerindeki gerçek çalışması ancak filmin çekimi sırasında başlayacaktı. Biz henüz hazırlık ve kavramsal aşamalarda olduğumuz için, onun yapacak neredeyse hiçbir işi yoktu ve çok sıkılıyordu. Zaman öldürmek için çiziyordu. Dan en çok bir senarist olarak bilinir, ama o mükemmel bir çizerdir de. Eğer isteseydi, bir çizgiroman profesyoneli olabilirdi. Bir gün bana çizdiklerini gösterdi. Bunlar The Long Tomorrow’un story board’uydu. Klasik bir polisiye hikâye, ancak gelecekte geçmekte. Çok heyecanlandım. Avrupalılar bu tür bir parodiye kalkıştıklarında, asla tam tatmin edici olmaz, Fransızlar çok Fransız, İtalyanlar çok İtalyandır... orada, gözlerimin önünde orijinallerinden daha orijinal bir pastiş vardı. Parodiye inanan Dan, bir geleneği sürdürüyordu. Hikaye çok güçlü olduğu için, hemen, serbest bir konuya sürekli yeniden odaklanmak amacıyla geleneksel olmaksızın, tam bir özgürlük içinde grafiksel olarak oynamama izin vereceğini hissettim. Örneğin Pete Club kostümü, gelenek ve Bogart yağmurluğundan uzak, gerçekten gülünçlüğün sınırındadır. Aynı şey çoğu görsel öğe için de geçerlidir. Dan'in senaryosunu titizlikle takip ettim. Bir gün, ikimizin versiyonlarını yayınlamamızı istiyorum, yan yana. Herkes bandları beğenince, Dan'den bir sonuç istedim ama bu beni bağlamadı, her şey tamamen bir maceraydı, hiç çizmedim onu. Dune başarısız olduktan sonra, Dan beni Alien için çağırdı, ama bu başka bir hikaye. » -Moebius.

Hikâye anlatımı ‘kara film’ ve ‘sert polisiye roman’ tarzı olmakla birlikte olay uzak, bilimkurgusal bir gelecekte geçer. Bu, tarih itibarı ile düşünüldüğünde onu siberpankın çizgiromandaki öncüsü konumuna getirir. Siberpankın usta romancısı William Gibson kendi romanı ‘Neuromancer’den söz ederken şöyle der :

« Daha önce de söylediğim gibi, Neuromancer’in 'Heavy Metal'de gördüğüm bazı eserlerden büyük ölçüde etkilenmiş 'göründüğünü' söylemek bu yüzden çok doğru olur. Ben bunun John Carpenter'in Escape from New York’u, Ridley Scott'ın Blade Runner’ı ve bazen 'cyberpunk' olarak adlandırılan stilin diğer tüm eserleri için de doğru olması gerektiği kanısındayım. Şu Fransızlar, erken sona erdiler. »