1 Ağustos 2020 Cumartesi

Yarın uzun bir gün olacak!


Métal Hurlant (Les Humanoïdes Associés) #07 (Mayıs 1976) - #08 (Temmuz 1976)
Heavy Metal Magazine #04 (Temmuz 1977) - #05 (Ağustos 1977)
Totem (Editorial Nueva Frontera) #09 (Mart 1978)
Schwermetall (Volksverlag) #02 (Mart 1980) - #03 (Nisan 1980)

Yazan: Dan O'Bannon
Çizen: Moebius
Çeviren: SToktan
« The Long Tomorrow’u 1975’te Alexandro Jodorowsky ile birlikte Dune film uyarlaması üzerinde çalışırken çizdim. Aslında özel efektlerle Douglas Trumbull uğraşacaktı, ama Jodorowsky onun yerine Dan O'bannon'ı işe aldı. Dan Paris'e geldi. Barbu sakallı, vahşi, tipik bir hippi sonrası Kaliforniyalı tarzında giyinmişti. Onun katı malzemeler üzerindeki gerçek çalışması ancak filmin çekimi sırasında başlayacaktı. Biz henüz hazırlık ve kavramsal aşamalarda olduğumuz için, onun yapacak neredeyse hiçbir işi yoktu ve çok sıkılıyordu. Zaman öldürmek için çiziyordu. Dan en çok bir senarist olarak bilinir, ama o mükemmel bir çizerdir de. Eğer isteseydi, bir çizgiroman profesyoneli olabilirdi. Bir gün bana çizdiklerini gösterdi. Bunlar The Long Tomorrow’un story board’uydu. Klasik bir polisiye hikâye, ancak gelecekte geçmekte. Çok heyecanlandım. Avrupalılar bu tür bir parodiye kalkıştıklarında, asla tam tatmin edici olmaz, Fransızlar çok Fransız, İtalyanlar çok İtalyandır... orada, gözlerimin önünde orijinallerinden daha orijinal bir pastiş vardı. Parodiye inanan Dan, bir geleneği sürdürüyordu. Hikaye çok güçlü olduğu için, hemen, serbest bir konuya sürekli yeniden odaklanmak amacıyla geleneksel olmaksızın, tam bir özgürlük içinde grafiksel olarak oynamama izin vereceğini hissettim. Örneğin Pete Club kostümü, gelenek ve Bogart yağmurluğundan uzak, gerçekten gülünçlüğün sınırındadır. Aynı şey çoğu görsel öğe için de geçerlidir. Dan'in senaryosunu titizlikle takip ettim. Bir gün, ikimizin versiyonlarını yayınlamamızı istiyorum, yan yana. Herkes bandları beğenince, Dan'den bir sonuç istedim ama bu beni bağlamadı, her şey tamamen bir maceraydı, hiç çizmedim onu. Dune başarısız olduktan sonra, Dan beni Alien için çağırdı, ama bu başka bir hikaye. » -Moebius.

Hikâye anlatımı ‘kara film’ ve ‘sert polisiye roman’ tarzı olmakla birlikte olay uzak, bilimkurgusal bir gelecekte geçer. Bu, tarih itibarı ile düşünüldüğünde onu siberpankın çizgiromandaki öncüsü konumuna getirir. Siberpankın usta romancısı William Gibson kendi romanı ‘Neuromancer’den söz ederken şöyle der :

« Daha önce de söylediğim gibi, Neuromancer’in 'Heavy Metal'de gördüğüm bazı eserlerden büyük ölçüde etkilenmiş 'göründüğünü' söylemek bu yüzden çok doğru olur. Ben bunun John Carpenter'in Escape from New York’u, Ridley Scott'ın Blade Runner’ı ve bazen 'cyberpunk' olarak adlandırılan stilin diğer tüm eserleri için de doğru olması gerektiği kanısındayım. Şu Fransızlar, erken sona erdiler. »


7 yorum:

  1. İçten içe Moebıus'lar keşke türkçeye kazandırılsa diyordum. Tam bir bayram hediyesi oldu. Devsmını da dilerim. Teşekkürler.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Uzun zaman evvel bir risk alıp Incal'ı çevirmeye girişecektim. (Hâlâ çok keyifli bulurum o efsanevî eseri.) Sonra, nasılsa zekî(!) bir yayıncı çıkacak ve bu fırsatı yakalayacaktır, boşuna uğraşmayayım ben diye düşündüm. İthaki'nin baştan kaybedilmiş zavallı girişimini hatırlayınca, hata mı ettim demekten kendimi alamıyorum doğrusu.

      Sil
  2. Moebius, tek kelimeyle "Şaheser".
    Tam bayramlık bir hediye.
    Çok teşekkürler
    Ah keşke Moebius'un diğer eserleri de türkçe mize kazandırılsa!


    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yayınevlerimizin vizyonsuzluğu, belki de telif hakkı meselesi gibi engeller sözkonusu olabilir tabi. Biz de elden geldiğince kendi göbeğimizi kendimiz kesiyoruz işte. Var aklımda bir proce ama bakalım...:)

      Sil
  3. Size ne kadar teşekkür etsem azdır, bu hazineleri Türkçe'ye kazandırıyor olmanızın bedelini asla ödeyemeyiz.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bizde çizgiroman kültürü vasatı hâlâ Texas Tommix'in ötesine geçmiş değil. Aklıma getirdiniz de baktım: Türkçede yayınlanmış Moebius kitapları 2017'de Gerekli Şeylerin'in çıkardığı Incal'ın ötesine geçmiyor. (İthaki'nin 22 yıl önce denediği 40 sayfalık 'preview' niteliğinde kalanı saymaya bile gerek yok). Bu kadar önemli bir üstadın bile yayın hayatımızdaki yeri (hâli) buysa eğer, 'doğruyu' yaptığımı düşünmeden edemiyorum. Hele bunu bir de sizin gibi kadirşinas izleyicilerden duymak ayrıca cesaretlendirici oluyor... teşekkürlerimle.

      * Bu arada, katılımınızla beş ay süren büyük bir yorum boşluğunu da benim açımdan doldurmuş oldunuz. Ayrıca bunun için de teşekkür ederim.

      Sil
    2. Nedense etrafımda bir sürü insan deli gibi karikatür dergisi okuyor ancak bir kişinin de oturup çizgiroman okuduğunu görmedim. Bende basılı halde bir şeyler okumak istemiştim Moebius'tan, çıkarsa bir şeyler Stoktan'dan çıkar dedim ve yanıltmadınız çok sağolun.

      Sil