4 Kasım 2013 Pazartesi

Dieter Lumpen'in Serüvenleri - Zentner & Pellejero

"Las aventuras de Dieter Lumpen"
Senaryo: Jorge Zentner
Çizim: Rubén Pellejero
1985

*İstanbul'da Bir Hançer
  "Un puñal en Estambul" (Cairo, nº31)
*Şans Oyunu
  "Juegos de azar" (Cairo, nº32)
*Saatli Bomba
  "Bomba de tiempo" (Cairo, nº33)
*Ustanın Sesi
  "La voz del maestro" (Cairo, nº35)

Çeviri ve yazılar: SToktan
Uyarlama, ve çizgidizgi: Mr.Yer6

Bundan bir sene önce 'İstanbul'a oryantalist bakışlar' etiketi altında ilk Dieter Lumpen hikâyesini, 'İstanbul'da Bir Hançer'i çevirip paylaşmıştım. Doğrusu, devamını getirmeyi pek de düşünmemiştim nedense, tâ ki arkadaşım Mr.Yer6 iki hafta kadar evvel bloğunda bıraktığım yerden devamla bayrağı devralana kadar... Hâl böyle olunca, kahramanımız Dieter'in bu ilk dört hikâyesini teklifim üzerine aramızda pay ederek, albüm hâline getirmeye karar vermiş olduk.

Hikâyelerin ilk yayınları siyah-beyaz olmakla birlikte, (Mr.Yer6 kendi çalışmasının asıllarını bu versiyon üzerinden yapıp, bloğunda paylaştı) biz bu albümü Norma editorial, Cimoc Extra kapsamında 1989'da ve 1988'de Casterman bünyesinde Fransızca olarak yayınlanmış renkli sürümü esas alarak gerçekleştirdik.

Dizinin dördüncü hikâyesi olan 'Ustanın Sesi', bu çalışma kapsamında benim üstlendiğim bölüm olup, daha önce paylaşılmamıştır.

Güzel duyarlılıklar içeren, sinematografik bir bakışla yazılmış, usta işi İspanyol tarzı çizgilerle canlanmış, zevkle çevirip işlediğimiz bu çalışmayı sizin de seveceğinizi umarım.


4 yorum:

  1. Benim gibi yetersiz bir çizgi severi , hiç bilmediğim bir dünyayla buluşturyorsunuz. Ellerinize emeklerinize sağlık . Ne desem boş

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Gerçek çizgiroman dostlarının beğenilerini ifade etmeleri, doğru işler yaptığımızı gösteriyor. Siz de sağolun.

      Sil
  2. Özellikle istanbul konulu öyküleri seçip paylaşıyor olmanız ülkemiz konusunda duyarlılığınızdan sanırım.Ayrıca yabancı gözüyle Türkiye ve Türk insanı temalarının işlendiği bu türü bende çok severim.Engin araştırmacı ve paylaşımcı kişiliğiniz için teşekkür ederim

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Oryantalizm üzerinde durulması gereken bir konu. Toplum olarak üzerimize çökmüş bir durum aynı zamanda. Batılılar bizden söz etti mi çok seviniriz. Ama sözlerin ya da bakışların bazen hayranlıkla olsa bile, örtülü bir tepeden bakış içerdiğini de pek farketmeyiz. Çünkü bu psikoloji zaten yerleşmiştir içimize.

      Hele hele ülkemiz aydının bile kendi toplumuna bakışı bu şekilde olunca, daha da fazla önem arzeder oluyor oryantalizm meselesi.

      Bu nedenle batılı yazar ve çizerlerin zihnindeki Türkiye ve özelde İstanbul imajı, takıldıkları semboller, kurdukları bağlantılar daha fazla görünebilsin ve bu arada da grafik yansımaları ile gözlerimiz şenlensin istediğimden bu eserleri bulup, sizlerle paylaşmaya çalışıyorum.

      Konuya ilgi duymanıza sevindim. İleride yeni örneklerle bu temayı sürdürmek dileğimle...

      Sil