11 Temmuz 2015 Cumartesi

Aristokratlar İstanbul'da - Castelli & Tacconi

İtalyan sanatçılar Alfredo Castelli ve Ferdinando Tacconi tarafından yaratılan ve 1972'de Il Corriere dei Ragazzi adlı dergide yayınlanmaya başlanan, 18 dile çevrilmiş bu 'kibar hırsızlar' kulübünün hikâyeleri bizde de Milliyet Çocuk'ta yer almıştı bir süre. Ekibin üyeleri daha sonra Martin Mystere'nin bazı hikâyelerinde yan karakterler olarak da görünmüşlerdi. (örnek: Martin Mystere - İmkansızlıklar Dedektifi Sayı 126 "Homunculus", sanırım ilk karşılaşmalarıydı.)

Bu çeviride söz konusu olan hikâye ise, farkedildiği üzere, "İstanbul'a oryantalist bakışlar" etiketi altında yer almakta. Corriere dei Ragazzi'de 1978'de yayınlanan "İstambulda", hakkında kolay bilgi toplanabilecek gibi bir çalışma değildi maalesef. Sonunda kaynağımı İspanya'da, bizde de yayınlanan şu sevimsiz ama memleketince sayısız kitapları basılmış olan "Mortadelo ve Filemon"lardan birinde bulunca fazla bekletmeden sıvadım kolları hemen. Zaman zaman müstehzî bir tebessümle okuyacağınız bu hikâyeyi, ben de aynı ruh hâli içerisinde çevirdim... Çok keyifliydi.

Bu arada hoş bir bağlantı da, Bizde geç de olsa "Nuh'un Gemisi" ismiyle yayınlanabilen 1982 tarihli, Martin amcanın Türkiye macerası "Operazione Arca" ile oldu. Bu hikâyenin yazarı Aristokratlar'ın tamamını da yazmış olan Alfredo Castelli'den başkası değil. Hâl böyle olunca, kimi benzerliklere rastlamamak imkânsız gibiydi zaten. Ülkemiz hakkında yakın tarihten 'aydınlatıcı' bilgilendirmelerin yanı sıra, çizimlere yansıyan bir-iki hoşluk da çıktı karşıma. (Şekilde görüldüğü üzere.) "Turkije Tijareti Bankasi" Mystere'nin türkçe baskısında ''düzeltilmiş'. Castelli'nin söz konusu banka ve gazete ile ilişkileri nedeniyle bu 'kıyağı' yaptığını düşünmek mümkün. :) Bankanın önündeki hamala ise artık başka bir şey demek gerekiyor herhalde. Tacconi'nin Aristokratlardaki çizimini pek beğenmiş olmalı ki, sinyor Ricci aynını Martin Mystere'de yeniden 'değerlendirmiş'.
* Bu arada belirtmeliyim ki, orijinal metindeki türkçe (ya da türkçemsi) ifadeleri ve onların ispanyolca açıklamalarını hiç ellemedim, böyle okuması daha hoş oluyor.
* Tartışmaya açık ve sıkıntı yaratacak epey mevzu olmakla birlikte, çeviride hiç bir tahrifata gitmediğimi zaten tahmin edersiniz. Bunların çoğu zaten oryantalist bakışla ilintili durumlar oluşturduğu için burada da anlatmaya gerek görmüyorum, okumanın ve keşfetmenin tadı kaçmasın diye...
Çaylar, kahveler benden, bir ramazan akşamı keyfini sürmek sizden...


10 yorum:

  1. Milliyet Çocuklarda okuyup da zihnimde onca çizgiroman arasında kaybolup gitmeyenlerdendi Aristokratlar. Martin'de karşıma çıktıkları zaman bile sevinmiştim, ki şimdi boydan boya tam macera okuma şansı buluyorum sayende.

    Karakterlerin sempatikliği yanında Tacconi'nin çizgileri de Aristokratları unutulmaz kılmış olsa gerek benim için... Ne iyi etin de çevirdin...

    Çok teşekkür ederim Süheyl..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Senin hatırlayacağını biliyordum zaten. :) Hem MÇ, hem de MM bağlantılı olunca bu kaçınılmazdı. Beni de aynı şekilde ele geçiren öncelikle Tacconi'nin o rahat, yumuşak çizgileri olmuştu seride. Elimdeki bir sürü italyanca hikâyesine bakıp duruyordum pek bi'şey anlamadan ama çizimlerin keyfini sürerek.

      Bir süredir oldukça fazla sayıda ispanyolcalarını da toplama imkânı oldu. (Anlaşılan, Super Mortadello kapsamında pek çoğu tefrika edilmiş.) Bu sayede birkaç çeviri yaparım derken, karşıma bir türlü arayıp da bulamadığım bu İstanbul macerası çıkınca çok sevindim. İçeriği de bizim için hikâyeyi ilginç kılan pek çok şeyle dolu olunca, yeme de yanında yat durumu hâsıl oldu. :)

      Beğeneceğini umarım.

      Sil
    2. bloğunuz harika. emeğiniz için teşekkürler...

      Sil
    3. Siz de sağolun, beğenmenize sevindim.

      Sil
  2. Bu seriyi keyifle takip edenlerdendim, Tam bayram oldu benim için çok teşekkürler..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Buna sevindim Mehmet bey. Aslında bu serinin bizdeki popülaritesi hakkında hiç bir bilgim yoktu, Milliyet Çocuğun çok sayıdaki takipçisini hesaba katmadan tabi. İlerde birkaç çeviri daha yapmak güzel olacak gibi görünüyor..

      Sil
  3. Agatha Christie'nin adının geçtiği 'Taksim semtindeki otel' Pera Palas olmalı. Atatürk'e bu kadar benzemeyen bir çizim de çok sık rastlanılan bir şey değil bu arada. :)

    Koca şehirde eli-yüzü düzgün bi'tane yerli halktan erkek resmedilmemesi, cadde ve sokaklarda gayet rahat her türlü kargaşanın çıkarılıp altının üstüne getirilmesi gibi absürd olaylara zaten pek takılmıyorum, neticede bu onların gözünden yine onların İstanbul'u da; şu lokantadaki çeşme suyu yerine şişe suyu içilmesini hayretle karşılamaları enteresan geldi. Dünyanın hangi büyük metropolünde musluktan gönül rahatlığıyla su içebiliyor ki insanlar. :)


    Teşekkürler Stoktan, eğlenceliydi. :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. İfadeden Castelli'nin "Pera Palas"ın adını hatırlayamadığı izlenimi edinmiştim ben. :) Atatürk resmi kötü bir karalama gibi tabi ama memleketimizin nadide sanatçıları elinden çıkma ne portrelerini, ne büstlerini gördük biz... Onun için bir italyana kusur bulamadım doğrusu.

      Şu yerli erkek meselesini ayrıca bir ele almak lâzım geliyor gibi. Bu bahsi "Karakulak"ta açmıştım galiba, Daha sonra ise dikkat çekici şekilde benzeri resimlemeler çıktı karşıma. Bunun sebebi Almanya'ya işçi göçünün bütün Avrupa'da fazla yankı bulmuş olmasıyla açıklanabilir belki. O zamanlar karşılarında 'türk' olarak gördükleri kara kavruk gariban anadolu köylüsünden kaynaklanan bir genelleme mi acaba, bir bakmak lâzım. Aslında genel olarak Osmanlı'dan günümüze türk tiplemesinin incelenmesinde fayda var.

      İçme suyu meselesi bana da ilginç geldi gerçekten. Acaba neresiyle bir kıyaslama yapıyor Castelli? Fakat bu kadar detay yazarın sınırlı da olsa bir istanbul 'görmüşlüğü' olduğunu söylüyor denebilir bir yandan da. İşin avantür boyutuna hiç takılmıyorum ben de zaten, Ronin'de Paris'in nasıl altını üstüne getirmişlerdi hatırlarsın. Yabancı bir ülke üzerine film ya da çizgi ürettiklerinde yazar ve senaristler saçmalamakta kendilerini epey özgür hissediyorlar.

      Sil
  4. Tüm bu güzel paylaşımlar ve sobetle için teşekkürler ve yi bayramlar sevgili Stoktan...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ben de sana ve bütün dostlara katkılarınızdan dolayı teşekkür eder, mutlu ve huzur dolu bir bayram dilerim Shoryuken.

      Sil