21 Aralık 2017 Perşembe

Les Naufragés #01 (tefrika)

4 yorum:

  1. Teşekkürler Stoktan, okurken çok keyiflendim. Her bir kare ayrı alem, ayrı nükte bombardımanı. En çok da arabulucu tayfaların: '..sakin olun komutanım.. o da pişman zaten.. hepimiz aynı hamamdayız..' yakarışları bitirdi beni. :)

    Bu tür güzelliklerin asıl hoş yanı da imgeler dünyamda yarattığı kelebek etkisi. Komutanın '..bana bir silah verin..makineli.. top, her ne varsa' cinneti; Şaban Oğlu Şaban filminde Şener Şen'in resmen kayış kopardığı: '..bırakın vurayım şunu, bu adamı öldürmek vatana hizmettir'
    repliği ile ne de örtüşüyor; keyfimi katmerliyor. :)

    Tekrar teşekkürler.




    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Benim senaryo konusunda Goscinny takıntım malûm. Ama bu arada Raoul Cauvin gibi çok sayıda nefis işe imza atmış bir yazarı gözardı etmek mümkün değil tabi. Bizde sadece Okan beyin tuniques bleuesyü çevirmesiyle tanınmış olabileceğini sandığım Cauvin'in bir süredir aklımda olan çizer Bretecher ile Spirou Journal'deki ortak çalışmaları olan Kazazedeler ise ona göre daha eski, 1976'dan kalma. Neyseki o sayıların hepsine erişmek mümkündü.

      Şener Şen - Kemal Sunal ilintisini hatırlatan kaptan - tayfa irtibatı bana da 'Süt Kardeşler'i çağrıştırmıştı gerçekten. Orada ikisi de aynı pozisyondaydı hem de. Mizah her yerde benzer damarlardan beslendiğinden olsa gerek, ülke farkı pek hissedilmiyor. Cauvin'in bu hikâyedeki üslubu ise bize zaten çok yakın. O yüzden çevirmek için üzerine atladım. Bakalım devamı nasıl gelecek.

      Sil
  2. Sipru gibi dergilerde görüp resimlerinden sevdiğimiz bu güzel kahramanların dertleri neymiş sayende anlıyoruz sevgili dostum, çok değerli paylaşımlar yapıyorsun. Çok teşekkür ederim..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kazasız belasız devamını da getiririm de birlikte güleriz umarım Mehmet bey. Keyifli bir dizi gerçekten. Cauvin senaryolarına ayrıca devam etmeyi de düşünüyorum zaten.

      Sil