1 Temmuz 2019 Pazartesi

Kemiren Takıntı - Jeff Jones

The Monster Times #4-#5 / 1972. - Dergide yayınlanan bu renklimtrak 4 sayfanın ve üzerinde ayrıca Jones'un orijinal çinisinden çalıştığım panoların yüksek çözünürlüklerini ortadaki HD düğmesiyle indirebilirsiniz. Bu 4 sayfalık hikâyenin hiçbir yerde tekrar basımı yapılmamış görünüyor.

6 yorum:

  1. Okurken bi' yandan kıtlama çay, bi' yandan da eskilerin 'başka yok bak, katık et!' söylemleri aklıma geldi. :) Pekâlâ “gastronomik hikayeler” başlığına da yakışırmış aslında.

    Panellerde büyük beyaz boşluklar bırakarak oluşturulan çizimlerinin dışındaki illüstrasyonları da ayrıca dikkat çekici Jones'ın, ama puslu renk tonlamalı lirik kompozisyonları onu bir Howard Pyle veya NC Wyeth yapmaz bence. Frazetta, Catherine övgüsünde biraz bankör mü davranmış desem yoksa renkler ve zevkler mi desem bilemedim. :)

    1975 tarihli "Idyl" başlangıç sayfası çizimi acaba Jim Morrison etkileşimli olabilir mi diye adı geçtiğinde aklıma takılırdı. Hazır konusu açılmışken sana da sorayım; hem dönemsel uygunluk hem de anlaşılmamaya odaklı iki kafa yapısı, ne dersin? :)

    http://tinypic.com/r/10ifj87/9

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ben genel bir tavır olarak, o 'enbilmemne' türü övgüleri her zaman aşırı bulmuşumdur zaten. Adama sorarlar "neye göre?" diye. Sonuçta subjektif yargılardan sözediyoruz. Frazetta'nın genç bir dostu için duygu yoğun yorumu bu koşulla kabul edilebilir bir şey ancak. Örnek olarak verdiğin için söylüyorum; Howard Pyle daha 'eski okul'lu bir illüstasyonisttir. Bu, Jeffrey ile kıyası çok zor kılar. Belki Wyeth diyeceğim ama oldukça farklı koşulların yarattığı sanatçılar bunlar. Mesela, ben Jeffrey'in çinisini çok özel ve etkileyici bulmamın yanı sıra, 'Age of innocence' veya 'Blind Narcissus' ve hattâ 'Seated', 'Shy' gibi yağlıboyalarını imkânım olsa (ve müzayedeye çıksalar tabi) hiç düşünmeden almak isterdim. Aklıma geldikçe geliyor: 'Spring in Gold' meselâ... Hele bir altın rengi 'Woman' portresi vardır, doyamam ona. Bence o içten gelen özlemiyle 'kadın'ı en iyi tasvir eden sanatçılardan biridir Catherine hanım. 'Morrison' ile 'uyumsuzluk' ve 'uygunsuzluklar' üzerine uyumlarını kabul etmemek de imkânsız tabi. Idyl ile ilgili benzeşim de çok mümkün görünüyor bana. Muhtemel bir 'atıf' olabilir.

      Sil
  2. Howard Pyle resmi sanat eğitim anlayışını yetersiz bulduğundan ders verdiği üniversiteden ayrılarak kurduğu okuluna müracaat eden 500 adaydan sadece 12'sini kabul eden çok idealist bir resim dehası. Brandywine okulu öğretisi geleneği,
    ölümünden sonra da uzun yıllar stilin devamcıları tarafından gelecek nesillere aktarılmış, Bunlar arasında Pyle eserleri restorasyon çalışmalarını yapan asistanı Frank Schoonover var. Okulun öğrencileri arasında NC Wyeth, Allen T. True, William J, Aylward gibi çok başarılı dönem sanatçıları var.

    Tarzının muazzam sporları öyle güzel serpiştirilmiş ki, en son “Hazine Adası” nın bilimkurgu uyarlaması Disney animasyon filmi “Treasure Planet” çizimlerinin temelini NC Wyeth'in 1911 tarihli “Treasure Island” illüstrasyonlarının oluşturduğunu okumuştum.

    Ben Frazetta eserlerinde hiç Pyle altyapısı hissetmedim, üstelik Üstad'ın “Kalyona Saldırı” sını iki kez “tırtıkladığı” halde. Keza Jeffrey'un ufak Klimit kemirmeleri de Klimit'i aklıma düşürmedi ama ticari kapak illüstrasyonlarından buram buram Howard Pyle kokusu alıyorum. “The Black Rose” un arka plan yorumu ve çizimin geneli Brandywine okulu bitirme tezi gibi. :) Yeteneğini teslim ediyorum elbette ama eserlerinin altyapısında Pyle kutsaması var ve tarz olarak yeni bir şey söylemiyor. Bunu anlatmak istemiştim.

    https://i.hizliresim.com/nbLrAN.png

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. "The Black Rose"un arka planına bakarak Brandywine etkisi çıkartmak mümkündür belki, bunu birçok çağdaş sanatçıda da görmek mümkündür, doğal olarak. Geçmişten etkilenmemek kimin haddine ki? Hele sanat tarihine damga vurmuş bir ekolden...

      Örneğin, bir Harvey Dunn etkisi aramaya kalksak, bundan kaç günümüz sanatçısı kurtulabilir ki?

      Jones, farklı platformlarda kullandığı kimi farklı tekniklerde elbette bu etkileşimleri yansıtır. Hattâ, birkaç eserinde fikirsel olarak Klimt hatırlatmaları da mevcuttur. Fakat yekûn olarak bakıldığında, 'tarz'ı üzerinde en fazla Frazetta etkisi söz konusudur demek zor olmaz. Kaldı ki, sonrasında çok farklı boyutta kendini geliştirmiş olduğunu ve özgün ve bence benzersiz çizgisini ortaya koyduğunu düşünürüm hep.

      Sil
  3. Şu "renklimtrak" vurgusu gözümden kaçmış. Ceylan 1001 Roman dergisinin ilk sayfalarının bazı panelleri de bazen mavi, bazen de yeşil veya kırmızı açık pastel renk bulaştırılmış şekilde basılırdı her niyeyse. :)

    Benim için derginin alametifarikası bu kısmen renkli hali ve sırtından sırt çantası gibi eksik etmediği garip düzenekle ikide bir havalanan karakterdi. :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bendeki 968 tarihli birkaç Korku magazin sayısında da var o 3 renklerden siyah+beyaz+sarı veya siyah+beyaz+mavi. Dostlar alışverişte görsün hesabı mıdır nedir bilmiyorum ama mânâsız işler işte.
      Bunda hiç değilse letraset felan da var. :)

      Sil