15 Kasım 2012 Perşembe

Manuel Montano - Prado (tam kitap)

Manuel Montano
El manantial de la noche
Gecenin Kaynağı
Miguelanxo Prado & Fernando Luna
- Tüm kitap -

Tamamladık sonunda! :)
Temmuzdan bu yana söylenecekleri de söyledik, fazla lâfa gerek yok.
5. ve 6. bölümler, tüm kitapla birlikte... İyi okumalar.


Yorumlarıyla destek olup, katkı sağlayan yoldaşlara teşekkürlerimle...
Kedileriniz bol olsun!

8 yorum:

  1. Küçük mutluluklarla yetinmeyi bilen Montano'yu tanımak güzeldi Stoktan.

    Zamanında Deli dergisi "Sefil Montano" ismiyle ek olarak vermiş bir kaç örneğini. Ama Montano'yu tanıma fırsatını o zamanlar kaçırmışım. Sayende o açığımızı da gidermiş olduk.

    Herbiri özenli çevirilerin için çok teşekkür ederim..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Benim de haberim yoktu. İyiki de yoktu, bir baktım, sanırım 2 yada 3 bölüm yayınlamışlar. Daha önce çevirdiğim Dieter Lumpen de bir başka dergide 'Serseri Gezgin Dieter' diye yayınlanmıştı, çeviri de adı kadardı zaten. Manuel Montano'yu 'Sefil Montano' olarak görmek herhalde hiç katlanılmaz olurdu.

      Film yada kitap çevirilerinde adların başlarına bir sıfat yerleştirmek sanki bir zorunlulukmuş gibi bizde.
      En bayıldığım da Sevimli' nitelemesi. 'Sevimli Köpek Beethowen', 'Sevimli Kahramanlar', vs, yüzlerce sayılabilir herhalde. Montano da bundan payını almış, çok mu canım, abartıyorum ben de biraz. :)

      Sil
  2. sonuna geldik. gerçekten hiç tanımadığım bir karakterle beni tanıştırdınız ve sevdirdiniz.

    titiz işçiliğiniz ve emekleriniz için teşekkürler.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çeviri bittiğinde, abartmıyorum, eski bir dosttan ayrılıyor gibi hissettim. Bunda çizginin, hikâyenin, kurgunun, anlatımın kalitesi yanısıra, Prado'nun yarattığı edebî derinliğin de büyük katkısı var zannederim.

      Başka Montano yok ama, ileride başka Prado işlerine yine bir bakarız umarım.

      Sil
  3. En son montana'nın sesini yayınlamıştınız(radyo programı).
    şimdi montana'yı kendi sesiyle okuyacağım. yani montana'yı okurken, sesi düşüneceğim :)
    Bu imkanı tanıdığınız için çok teşekkürler üstad.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kesinlikle paylaşıyorum bu hissi. Kitaba ayrı bir boyut ekledi ses unsuru.

      Sonuçta Prado'nun karakteri şekillendirmesinde en güçlü etken, radyoda dinlediği bu skeçlerdeki ses idi. Zaten hiç de yadırgamadık biz de dinlediğimizde, bu yüzden güzel bir bütünleşme oldu.

      Sil
  4. Ülkeler, kültürler, iklimler değişse de yaşamın dili pek değişmiyor. Öykünün içinde geçen: “Gece… Kibar mahallelerde mavi kadife bir battaniye gibi sarar iyi çocukları.” vurgusu ne kadar da tanıdık. İnsan her yerde insan…

    Esprileri çizer-karakter çekişmesi üzerine kurulu, çizerine ha bire fırça atan, Cava’nın La Linea’sını çokça çağrıştıran dikkat çekici bir grizgahı vardı Montano’nun. Bu kurgu devam edecek gibi duruyordu ama birkaç kareyle sınırlı kaldı.

    Hayat gailesi malum, uzunca bir zamandır kendime vakit ayıramıyordum. Tam da alışmışken bitmesi üzücü. Teşekkürler Stoktan.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Benzer hayatlar, küçük farklarla her yerde yaşanıyor. O yüzden hiç biri yadırganmıyor, aksine bir yakınlık hissi hep varoluyor, Kanada'dan da olsa, Hindistan'dan da, İspanya'dan da olsa böylesi dokunaklı sözler herbirimizin yüreğine işliyor...

      Cavandoli'nin 'çizgi'siyle kurduğunuz benzetimi ben de paylaşmıştım okurken. Sizden de duymak hoş oldu doğrusu. 'Çizgi'den tek farkla ki, kahramanımız kısa zamanda bağımsızlığını ilân edip kendi yolunu tuttu, gitti.

      Haklısınız, hayat gailesi gerçekten çok şeyden uzaklaştırıyor insanı bazen. Ama arada bir 'çizgi molası' vermekte fayda var her zaman. Çizgisiz kalmayın, kalmayalım...

      Sil