15 Mart 2013 Cuma

Bogie Denen Adam


The Bogie Man
yazanlar: John Wagner, Alan Grant
çizen: Robin Smith
08.1999 
Aksoy Yayıncılık 
224 sayfa

Bogie Denen Adam'ı 12 yıl kadar gecikmeyle okuyup ve kendime "Neredeydi benim aklım şimdiye kadar ulan!" dedikten sonra, sıradan koleksiyoncu yaklaşımıyla başlamıştım toplamaya. Zor oldu ama farklı versiyonları da dahil yayınlanmış dört ayrı Bogie Man serüvenine eriştim. Böylece sonuncusu hariç üçünü bir solukta okumuş oldum. Diğerini de yakındır halletmem, darısı başınıza.

Yani demem o ki, çok sevdim. İngiliz mizahından hoşlanan (ve hâlâ bu kitabı okumamış olan) ÇR severlere Aksoy'un yayınını şiddetle tavsiye etme gereğini hissederek, kısaca bir de açıklayayım. Ağır kişilik bozukluğu sorunuyla tedavi altında tutulan ve kendini Bogard, daha doğrusu Bogard'ın dedektif karakterleriyle özdeşleştiren bir kişinin hastahaneden kaçarak Glasgov sokaklarını birbirine katmasının matrak hikâyesi. Çeviri akıllıca davranılarak Mehmet Harmancı'ya emanet edilmiş. Kitap Bogie'nin dört hikâyesinin ilk ikisini içeriyor.

'Toplama' sürecinde kronolojisi içerisinde yer alan bir ayrıntı dikkat çekiciydi. Aşağıdaki yayınlanma listesinde de fark edildiği gibi, Aksoy baskısındaki 2. hikâye ilk olarak Toxic! adlı dergide 'The Chinese Syndrome' adıyla Cam Kennedy tarafından çizilmiş ama nedense, bitirilemeden 'bitmiş' gibi yapılarak iki sayı sonra 3. hikâyeye 'Manhattan Project'e geçilmiş, tabii Robin Smith çizgileriyle. Bu durumda Kennedy ile kavga çıktığı düşünülebilir doğal olarak.

Bundan kısa süre sonra 1993'de ise Tundra Publishing, aynı hikâyeyi Chinatoon olarak, silbaştan Robin Smith'e çizdirerek kitap halinde yayınlamış. Bu iki yetenekli çizerin hoş bir aynı sayfa metnini ayrı çizimleriyle size örnekleyeyim dedim, renklisi Cam Kennedy. (bkz. şekil 2 ve 3)

 




Robin Smith'in çizgileriyle, John Wagner ve Alan Grant gibi iki önemli İngiliz yazarın kaleminden çıkma bu kitabı kaçırmamanızı tavsiye ederim. Piyasada hâlâ 0km.'de de bulunabiliyor.

Vikipedinin verdiği kronolojik yayın dizilimi düzgün ve açıklayıcı olmaktan uzak, o nedenle kendi sıralamamı da veriyorum -ola ki lâzım olur diye;

Bogie Man / Fat Man Press [09,1989]
(John Wagner, Alan Grant - Robin Smith) /4 sayı
Bogie Man / John Brown Publishing [1991] /128 sayfa
The Chinese Syndrome / Toxic! 02-09 [04.04.1991]
(çizen: Cam Kennedy) /yarım
The Manhattan Project / Toxic! 11-21 [06.06.1991]
The Chinese Syndrome / Apocalypse Present 04 [07.1991]
/Toxic!'de yayınlanan haliyle
The Manhattan Project / Apocalypse Present 06 [09.1991]
The Manhattan Project / Tundra Publishing [1992] /4 sayı
Chinatoon / Tundra Publishing [1993]
(çizen: Robin Smith) /The Chinese Syndrome'un tekrar çizimi /4 sayı
The Bogie Man: İlk kitap ve Chinatoon / Pocket Books [1998] /224 sayfa
Bogie Denen Adam: İlk kitap ve Chinatoon / Aksoy Yayıncılık [08,1999]
(Türkiye)/224 sayfa
The Bogie Man: İlk kitap ve Chinatoon / MagicPress Comics [2000]
(İtalya) /224 sayfa
Return to Casablanca / Judge Dredd Megazine 227-233 [11.01.2005]

7 yorum:

  1. Aksoy'un iki öykülük kitabının taramasını zamanında indirme fırsatı bulmuş ama nedense arşive kaldırmışım. Bu detaylı yazı üzerine artık okumamak olmaz, listeme aldım. Hatırlatma ve bilgiler için teşekkür ederim Stoktan.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kendim için gecikmiş diyordum ama sen de benden geri kalmamışsın anlaşılan. :)

      Aslında bizde 13 yıl evvel basılmış olmasına rağmen yeterince farkedilme şansı bulamamış bir kitap. İşin doğrusu benim de kitaplığımda geçen seneye kadar, en az bir yıl yattığı. Neyse, gecikmiş sürprizler bazen daha hoş olabiliyor diyelim. :)

      Sil
  2. Valla dostlar bundan 5 ay önce okuduğum bir kitap açıkçası konu olarak beni pek sarmamıştı.Çizimler çok güzel olmasına güzeldi ama senaryonun akıcı olmaması beni sıkmıştı.Ayrıca çıplak bir adamın sokakta ki hallerinin polisiye olarak kurgusu da pek mantıklı gelmemişti.Ama yine de bir tat olarak hoş ve güzeldi çizgi adına.Bu arada orjinal çizimlerini nette çok aramama rağmen bulamadığım nadir kahraman özelliği ile ayrıca ilgi çekicidir.Neden orjinal çizimler derseniz bazen bizde çıkan kitap ile orjinaller arasında farklılıklar olduğuna bir kaç kez şahit olmuştum.Mr.yer 6 dayimi ile ''göz meselesi'' diyeyim))))Stoktan kardeşim bu bloğu kurmakla ne iyi yaptın azizim.
    serdary67

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. İngiliz mizahı biraz zevk meselesidir, bu hikâyelerin yer yer absürtleştiklerini, abartıya baş vurduklarını da gözönüne almak gerek tabii. Tarzdan hazzetmeyen çok kişi vardır benim de bildiğim.

      Orijinal basımların taramaları çok zor bulunabiliyor ve malûm nedenlerle gittikçe de daha zorlaşıyor bu. Bizdeki Türkçenin tam aynı olan İtalyan baskı kolay bulunuyor, onu verebilirim; [Bogie Man ITA] Diğerlerini ben de torrent üzerinde bulmuştum zor belâ, hâlâ mümkün mü, bakmak lâzım. Ama Aksoy'un telifli baskısı orijinalinin birebir aynı. Herhangi bir fark yok, ben karşılaştırdım doğal olarak. :) O nedenle merak edilecek bir şey yok Serdar bey. Sadece anlatım kutularındaki daktilo stili font, bir ara değişim geçirmiş, başka bir font olmuş bir süre, :) bu özensizlik hoş olmamakla birlikte, 'olan o olsun' dedirten cinsten. Baskının kalitesi yanı sıra, iyi bir çevirmen elinden çıkmış olması da ayrı bir şans.

      Bakalım mr.yer6 sevecek mi kitabı. :) O ingilizlere âşinâdır gerçi...

      Sil
  3. mr.yer 6 zaten ingiliz çrlerinin baş müdavimidir ve eminim çok iyi bir arşiv sahibi bu konuda hemde orjinal çil çil olanlarına sahiptir.)))
    Bu arada likn için çok sağol stoktan kardeşim bir isteğin olursa çekinme yaww bunun orjinali nasıldır dediğin bir kahraman varsa özellikle esse gesse yardımcı olurum.Nede olsa teksas tommiks çağı çocuklarıydık.Şimdi ne kadar şanslı olduğumuzu daha iyi anlıyorum.
    serdary67

    YanıtlaSil
  4. İlk öyküyü okudum. Son zamanlarda elime geçen en zekice tasarlanmış hikayeydi doğrusu. Aynen Stoktan gibi bu güne kadar beklettiğime hayıflandım doğrusu. İçerdiği mizah nedense Guy Ritche filmlerini çağrıştırdı bana. Özellikle de Snatch'i. Sinematografik anlatım olanaklarını nasıl kullandığı üzerine de konuşulabilir. Ruhbilime ve kaos teorisine göndermeler yapması da cabası. Detaylı bir incelemeyi hakediyormuş doğrusu. Tekrar teşekkürler Stoktan.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Guy Ritchie ele alsa nefis bir iş çıkarabilirdi gerçekten. Kesinlikle yakın aklayışlara sahipler. Senaryosu üzerinde çalışılacak çok malzeme veriyor, hem de Ritchie'ye lâyık, zekice... Gerçi bu hikâye yazıldığında Ritchie henüz ortalıkta yoktu tabii. :) Zaten kötü bir TV dizisine malzeme yapmışlar ve o da başarısız olmuş.

      Sil