96 sayfa / 1984
Yazan: Joe Casey
Çizen: Steve Parkhouse
Çeviri, kapak tasarımı ve yazılar: SToktan
"İntikam ile adalet arasındaki fark nedir biliyor musun?... Ruh halin!"
Joe Casey'in mükemmel senaryosundan hareketle 2000AD sanatçısı Steve Parkhouse'un eşsiz anlatımıyla, Amerikan rüyasının 1950'lerdeki mükemmel Amerikan evkadını tasavvurunun Amerikan banliyösünde duvara çarpışının hikâyesi bu okuyacağınız eser. Hepsi o kadar mı? Öyle olsa aynı temayı ele alan birçokları arasında sıradan bir senaryo olmaktan kurtulamazdı. Ama iki usta sanatçının neredeyse telepatik işbirliğinden doğan bu ürün, tek kelimeyle 'benzersiz'.
Uzun zamandır ele almayı düşündüğüm bu eser üzerine söylenecek çok şey var ama en iyisi siz kitabın sayfalarını çevirdikçe bunları kendiniz keşfedin. Ben sadece bazı notlar düşmekle yetineceğim.
Anlatı boyunca televizyonda izlenen "Bu İşi Anneye Bırak" programı, zamanın ünlü dizisi "Leave It to Beaver"a gönderme. Söz konusu dizi, Amerikan rüyasında yerini bulan aile hayalinin neredeyse simgesi haline gelmişti zamanında. Buradan hareketle hikâye boyunca TV teması ve paranoya arasında dengede bir yergi tutturulmuş. Karakterlerin karton abartılı yüzleri Casey'in senaryosu ile başarılı bir uyum sergiliyor. Çizimler tipik bir korku hikâyesi resimleri olmaktan çok, huzursuz ve karanlık bir dünyayı yansıtmaya yönelik. Şiddet unsuru rahatsız edici gelebilecek bir gerçeklikte kullanılmış.
Uzun lâfın kısası, 'Sütçü Cinayetleri' modern banliyö yaşamının arka yüzünün ne denli karanlık olabileceğini gösteren sert ve samimi bir hikâye.