Process of Elimination (Tasfiye Süreci), CREEPY #83/1976-Ekim, yazan: Bruce Jones / çizen: Russ Heath / çeviren: SToktan.
Eserin aynı zamanda Warren sansürüne bir küçük örnek teşkil etmesi sebebiyle çeviriyi Russ Heath'ın orijinal çinilemesi üzerinden yaptım. Bizde yayınlanmamış ve dijital Creepy arşivindeki baskısı bile pek nitelikli olmayan bu Bruce Jones hikâyesi farklı hislere yöneltebilecek yapıda.
Final elbette ürkütücü ama asıl nükleer kıyamet sözde koruyucu babanın küçük çocukları ve eşine yaptıkları ve sonra da hiç bir şey olmamış gibi sekreteriyle halvete girmesi... İler-tutar yanı yok.
YanıtlaSilAğır topu Vampi çıplaklığına, iki çocuğunu katleden babaya hiç takılmayan Warren her ne hikmetse aynı babanın kalçalarından rahatsızlık duymuş. Tam bir yayıncı işgüzarlığı.
Bu arada merak ettim, çarşaf çizimini asıl çizerine mi yaptırdılar yoksa ondan habersiz yayınevi içinde eli kalem tutan birine mi havale ettiler. :)
Onu karısının durumdan habersiz, sekreterinin ise işin içinde ve bir bâkire olmasına bağlıyor. Ona bir 'armağan' verip sonra da kafasına sıkmak durumunda kalıyor.
Sil'Meşrebi geniş' bir toplulukta bunlar mümkündür diyelim de, benim aklıma asıl takılan: böylesi bir stres yaşıyor ve mahvoluşa doğru ilerliyorken adamın ereksiyon sorunu yaşamaması olası mıdır acaba?
...diye düşündüm. :)
Babanın kalçalarına gelince, zaten diyecek fazla bir şey yok. İnsanoğlunun kendi bedeninden ve temel güdüsü olan seksten bu denli rahatsızlık duyuyor olmasını anlamak gerçekten çok zor. İngiliz Cinebook'un yayınladığı Fransız yetişkin çizgiromanlarının hemen hepsi aynı şekilde sansürlüdür. Bu kadar demokratik toplumlar olduklarından hep söz ederler ama böyle basit şeyleri bile sansürlemekten vazgeçmezler. Asıl utanç verici olanın sansür olduğunu bilmezler mi acaba?
'Çarşaf' meselesinde de yine aynını, kendini "9. sanat yayıncısı" olarak tanımlayan Cinebook'un Aldebaran, Antares vb. dizilerini okurken, sansürlenmesi 'gereken' panelleri çizdirmek için otörü LEO'ya mı rica ettiklerini hep düşünmüşümdür. Sanatı sansürleyip sonra da 'sanat yayıncısı' diye kendini satmaya çalışmakla olmuyor bu işler tabi.