6 Ağustos 2018 Pazartesi

Bir aşırma ustası ve Frankeştayn'ın kuzeni!


Bir ara dosyasını hazırlamayı düşünüyordum, İspanyol Francisco Ibañez'in, 'götürmeceyle' ilgili olarak. Bizde de Dörtgöz ve Dazlak (Mortadel y Filemon) diye sevimsiz bir serisi kısmen yayınlanmıştı. Ama İspanyollar öyle teşhir etmişler ki adamı, ben eksik kalayım dedim. Ibañez tam bir apartmacıydı kısacası. Franquin başta olmak üzere (özellikle Gaston), RedKit'ten, Spiru'ya eline ne geçtiyse affetmemiş. Yaptığı yüzlerce taklit çizimin çoğu internette karşılaştırmalı olarak bulunuyor.
Diyeceğim o ki, Ibañez geçer akçe sayılabilecek bir gerekçe ileri sürüyordu bununla yüzleşmek zorunda kaldığında. "Aşırı iş yükü"... Haklı olabilir tabi, bir şey demek zor. Ibañez için Franquin bile oldukça hoşgörülü ifadeler kullanmıştı, "bu tarz esinlenmeler olabilir" mealinden. :)
Ben de İbañez'i hırpalamak yerine onun hoşuma giden iki sayfalık bir çalışmasını örnek olarak üleşmeyi uygun buldum. Elbette bu işinde de bir paneli Spiru ve Fantazyo'nun "QRN en Bretzelburg" undan 'ödünç' almayı ihmâl etmemiş fakat akabinde geri vermeyi unutmuş (doğal olarak.) Aşağıda arkaplan çiziminden 'esinlenilen' orijinalini de verdiğim o kareyi bulmak artık sizin işiniz olacak tabi... fazla zor olmayacağından eminim.
*dip not: Ben de bu kısa makalenin yarısını beş sene önce Müsekkin'e yazdığım yorumdan arakladım, eksik kalmayayım diye... Mr.Yer6'ya selâmlarımla.

8 yorum:

  1. Franquin’in kibarlık ve tevazu gösterisi, taklit edilen olma, marka olma rahatlığının getirdiği bilinçaltı böbürlenmenin tezahürü de olabilir.

    Bazı panellerde kompozisyonun haricinde Gaston prototipinden burun, kulak devşirmeleri de var. Benim asıl garibime giden, Franquin’e bu adam ha bire böyle cevizler kırıp duruyor, ne diyorsunuz diye soru sorduracak kadar işi abartan İspanyol’un mesleki ilkesizliği.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. İkinci örnekteki o karakteri vikipedi şöyle tarif ediyor:
      "Sacarino naif bir çocuk ve biraz da beceriksiz, daha sonra DDT haline gelecek olan bir gazetenin ayak işlerini yapan personeli. Yapması gereken pek çok görevi var: ofisleri temizlenip düzenlenmesi, hokkalara mürekkep doldurma, her türlü işi yapma, vb. Ama Sacarino her zaman işten kaytarıp uykuya kaçar, ofise böcek getirir veya oyun oynamaya çalışır. Oyunlarından dolayı, Sacarino genellikle yöneticileri rahatsız eder veya zarar verir bürolarda karışıklıklara, kargaşaya neden olur. Genelde gerçekle yüzleşmeyip saklamayı seçer. Karakter, Spirou gibi giyinmiş bir tür Gaston lagaffe olarak değerlendirilebilir."

      Franquin'in gösterdiği tevazuun hafiften böbürlenme ile karışık olduğunu kabul etmemek mümkün değil bence de. İnsanlık halleri işte...

      Sil
  2. Selam! :)
    Çalışmalarını hayranlıkla izlemeye devam.. Ara sıra da olsa...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkürler, yorumlarını beklerim, arasıra da olsa... :)

      Sil
  3. bretzelburg u görünce sormak ihtiyacı hissettim,yıllardır ararım ama bi türlü bulamadım sipru nun bretzelburg macerasını acaba çevirmeyi düşünüyormusunuz (kaynak mevcutsa)

    en son doğan kardeşlerde okumuştum 20 yılı geçmiştir herhalde
    (o sayılar bende var mı hatırlıyamıyorum şu anda)

    yıllardır yapmış olduğunuz güzel çeviriler için teşekkürler

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Spiru çevirmeye prensip olarak Türkçeye hiç çevrilmemiş Franquin albümlerini tamamlamak maksadıyla başlamıştım. Kimi arkadaşlar da mevcut Türkçe kötü baskıların çevirilerden istifade ederek orijinal baskıları balonlayacaklardı. Kısmen başarılı işler de yaptılar ama devamı gelmedi sanıyorum. Hal böyle olunca, vazgeçilmez olan, "QRN en Bretzelburg" da dahil, Zorgublar gibi albümleri ele alabilirim diye düşünüyorum.

      "QRN en Bretzelburg"un Doğan Kardeş sayfalarındaki baskısı felaket denecek kadar kötüydü diye hatırlıyorum. Şu ana kadar taahhüt ettiğim Spiru çevirilerini tamamlamış olmam sebebiyle -sonuncusu yakında üleşilecek- zaman ne gösterecek bakalım diyelim.

      Sil
  4. Sizin çevirinizle inşallah bi gün tekrar okuma şansına erişiriz.

    Ben Doğan Kardeşler hala bizde diye heveslenmiştim arayıp bulmak maksadıyla (daha ilkokula giderkendi sanırım amcam getirmişti cilti sayılarını Doğan Kardeşlerin) yıllarca tekrar tekrar okumuştum,dün babama sordum maalesef ciltleri geri vermişiz hiç haberim yoktu.

    Üzüldüm doğal olarak çünkü tam olarak açıklıyamıyorum ama Bretzelbugr serüveni ayrı bi çekmiştir beni.

    Başka bir çizgi roman vardı ama onun adını hatırlamıyorum belki siz hatırlarsınız.Yine Doğan Kardeşlerde okumuştum tek bi macerada olabilir

    Çizgi Romanın adının içinden sadece Java yı hatırlıyorum,adada geçiyordu,hikayenin içinde sanki marsipulami de vardı ama Sipru ya ait değildi.Çok eskiden okududuğum için aklımda sadece bir kaç resim canlanıyor.

    Çok uzun oldu ama kusura bakmayın bazen böyle yazmak ihtiyacı hissdiyorum aklıma her gelen şeyi (Nostalji etki ediyor belli bi yaştan sonra).

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Zamanında çeşitli sebeplerle bugün hayıflandığımız çizgiroman, dergi kayıplarını hepimiz yaşamışızdır zaten. Bretzelburg gerçekten de güzek hikâyedir.

      Java ile ilgili olarak Doğan Kardeş'te yayınlanıp orijinalini bulamadığım için beni epey uğraştırmış olan "Cimi ile Timi" vardır. Cava'da geçen hikâyeye ait birkaç sayıyı Müsekkin'de bulabilirsiniz. Birinin adresi şöyle;
      http://www.mediafire.com/?bn66b05b11p0qs1
      http://teskin.blogspot.com/search/label/Cimi%20ile%20Timi

      Ayrıca uzun yazmanıza sevindim, keşke herkes öyle yapsa diye düşünüyorum.

      Sil