30 Ağustos 2014 Cumartesi

Çelik Pençe - Jesus Blasco

Çelik Pençe (The Steel Claw)
metin: H. Ken Bulmer
çizim: Jesús Blasco
çeviri: Stoktan
1962 / 40 sayfa

6.ekim.1962'de Ken Bulmer'in yazdığı hikâyeyi İspanyol Jesús Blasco'nun çizime taşımasıyla İngiliz Valiant dergisinde dünyaya gelmiş ve İngiliz çizgiromanının en popüler örneklerinden biri olmuştu Çelik Pençe. Bulmer seriye üç hikâye boyunca devam etmiş, onun ayrılmasını takiben yazarlık işini Tom Tully devralmıştı ve 1970'e kadar da aralıksız sürdürmüştü.

Fleetway Stupendous Series of Super Library kapsamında 1967'de dergiden ayrı tam macera birkaç kitap olarak da yayınlanan Çelik Pençeler ise Blasco'nun kaleminden değil, genellikle İtalyan olmak üzere, farklı çizerler elinden çıkmaydı. 1975'de orijinal seri bu sefer Vulcan adlı bir başka haftalık İngiliz çizgiroman dergisinde baştan alınarak yayınlanmıştı bir süre.

Bir çok Avrupa ülkesinde de yayınlanan Çelik Pençe, ülkemizde özellikle 60'lı ve 70'li yıllarda İngiliz çizgiromanının çeşitli dergilerde bol miktarda yer bulmuş olmasına rağmen, sadece 1972'de çok kısa ömürlü Atlıkarınca dergisinde tadımlık olarak yeralabilmişti. Bunun dışında bir de 1989'da Türkiye Çocuk Dergisi'nde basılan bir taklit seri (ya da yerli uyarlama, nasıl derseniz) "Çelik El" adı altında İsmail Akyol tarafından üretilmişti. (Renault 12 arabalarıyla Çelik Eli kovalayan Türk polisini görmek oldukça eğlenceliydi.)

Çevirip paylaştığım Çelik Pençe, Valiant derlemesi, çizgi dizinin ilk hikâyesidir. 40 sayfanın tamamı da bir başlangıcın hikâyesidir.

10 yorum:

  1. Taşların yerine oturması için ilk öyküden başlamak yerinde bir seçim. Kahramanımızın aydınlığa doğru yolculuğunun başladığı karanlık tarafı anlatan hikayeyi keyifle okuyacağım. Teşekkürler Stoktan...

    YanıtlaSil
  2. Bakalım, ilgi çekerse eğer devamını getirmek niyetindeyim. :)

    YanıtlaSil
  3. çekmez mi dostum...

    YanıtlaSil
  4. Ben de bayıldım. Ellerinize sağlık. İngiliz olması başlıbaşına bir güzellik.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. 'Canavar'ı çevirirken farklı bir tat almıştım. Bu da öyle oldu. İngiliz çizgiromanı farklı bir anlayış gerçekten.

      Sil
  5. Oldukca keyifli bir cizgiromandi. Tesekkurler devaminin gelmesini cok isterim

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Beğenmenize sevindim. Bir aksilik olmazsa 2. hikâyeyi de çevireceğim. Benim için de çalışması keyifli bir çizgiromandı.

      Sil
  6. 60'ların sonundan, 1001 veya Ceylan dergilerinden birisinde de sanırım gene İngiliz menşeili bir çizgi roman vardı. Bir asker kol saati sayesinde uçan adama dönüşüyor ve mücadelesini uçan adam olarak sürdürüyordu ama Superman gibi güçleri yoktu. Serinin adını hatırlayamıyorum.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Amerikan menşeili süperkahramanların benzerlerini türetmek İngiliz dergilerinde çok yaygındı o vakitler. Hafiften de daha 'gerçekçi' oluyorlardı hep sizin de dediğiniz gibi. Tarifiniz bir ışık yakmadı hafızamda ama araştırılsa bulunur tabi ne olduğu.

      Sil