Brian Bolland'ın tabloya hürmet niteliğindeki Animal Man #54 ve The Invisibles #19 güzel kapak çalışmaları yine çarpıcı işler. Animal Man kapağı Kâbus'un 1790 varyasyonundan, The Invisibles kapağı ise 1781 tarihli ilk tablodan esin alıyor.
Yine Brian Bolland kapaklarına da yansıyan bir diğer gönderme, 2010 tarihli Zatanna vol 3. #1,#2,#3,#8'de yer alan bir "Yeni Dünya" kötü karakteri, Kâbusların Efendisi Fuseli adlı iblis. (Zatanna hanıma göre ise "Fussy") Tiplemenin yaratıcıları, sözkonusu sayıların yazar ve çizeri olarak, Paul Dini ve Stéphane Roux. İkinci sayıdaki hikâyenin adı ise "Fuseli's Nightmare". Adlandırmalardaki göndermeler ve resimlerde de görüleceği gibi, ilişki gayet açık.
Sıradaki örnek, Hergé tarzı "temiz-çizgi" çizim üslubu ve Luis Bunuel gibi ustaların etkisinde sürrealist ve abzürt mizah anlayışıyla her gördüğümde beni etkileyen İspanyol çizgiromanının önemli figürlerinden Max. 2006 tarihli "Süperrealist Bardin" adlı kitabındaki son hikâye, sözsüz "Ses ve Öfke", Kâbus'tan yola çıkarak başlıyor. Daha sonra ise tablonun Max tarzı parodisiyle noktalanıyor kitap. Hikâyenin başlığımızla ilgili ilk üç sayfasını veriyorum burada ve bu 30 sayfalık ejderhalara karşı verilen savaşın tamamını merak edenler için de [ BU ] bağlantıyı...
Peter Duggan, İngiliz The Guardian'ın karikatüristi. Gördüğünüz band ise, İngiliz pop sanatçı, heykeltraş Allen Jones'in bir dönem ürettiği seksist çalışmaları üzerine Fuseli'nin Kâbus'undan yola çıkarak Duggan tarafından çizilmiş hoş bir karikatür. Tefriş Kâbusu? Neden sözettiği anlaşılsın diye Jones'un sözkonusu çalışmalarını gösteren 1976 tarihli bir fotografla birlikte...
YARIN BAŞKA ÖRNEKLER
Tablonun ismini Kabus yerine hemen hemen anlamdaş, ama gizemcilikte bir başka vurgu içeren "Karabasan" olarak düşünürsek Fusseli'nin diğer bir göndermesi de belirginleşir. Karabasan'ın "kötü rüya" anlamının ötesinde, "izole uyku felci" denilen durumun, insanda yarattığı paniksi duyguyu gerçeküstü bir varlığın tasallutuna bağlama yönündeki batıl inancı resmetmiş olduğu da düşünülebilir, bu pencereden bakınca...
YanıtlaSilİçerikle ilişkilendirince, bu çalışmayı denk getirip Dünya Kadınlar Günü'nde sunman da ayrı bir akıl oyunu gibi geldi bana, bilmem ne dersin :)
Karabasan ile ilgili söylediğin çok doğru, ruhbilimsel bir de anlamı var açıkladığın gibi. Zaten gördüğüm kadarıyla tablonun en kabul gören yorumu da bu yönde. Gotik sanat doğaüstüyle henüz daha yeni varlığını bulan psikoloji arasındaki o gizemli yollarda dolaşmış zaten. Belki de psikolojinin öncülü olmuş pek çok gotik eser mevcut bu yüzden.
SilDünya Kadınlar Günü'ne gelince, maalesef olsa olsa bilinçaltı itki ile yapmış olabilirim bunu (bu da psikolojik oldu :)) İşin doğrusu tamamen tesadüf, güzel bir tesadüf...