6 Mart 2015 Cuma

Kâbus - Henry Fuseli (1. bölüm)

The Fall / Gillian Anderson

Daha önce Edvard Munch'ün Çığlık adlı psikolojik derinlikli eserini ve türevlerini Dylan Dog ve Corrado Roi'den hareketle ele almıştık, hatırlarsanız. Geçenlerde biraz gecikmiş olarak başrolünde Amerikalı oyuncu Gillian Anderson (X-Files)'un rol aldığı, "The Fall" adlı İngiliz yapımı polisiye diziyi izliyordum. 2. sezonun 3. bölümünün sonunda evine dizi katilin girmiş olduğunu farkeden Anderson etrafı araştırırken bilgisayarının masaüstü resminin katil tarafından değiştirildiğini fark eder. Ekranda gördüğümüz yeni resim, Anderson'un psikolojik durumuna gönderme de yaparak katilin alaycı bir yaklaşımla seçmiş olduğu İsveçli ressam Henry Fuseli (Almanca: Johann Heinrich Füssli) (1741 - 1825)'nin en bilinen tablosu ve aynı zamanda Gotik sanatın önemli örneklerinden biri olan Kâbus (The Nightmare)'tur.

Kâbus - Henry Fuseli / 1781

Kâbus - Henry Fuseli / 1790
Bu çarpıcı eserin nasıl etkileri olduğunu (özellikle çizgiromanda) araştırmak düştü ilk olarak aklıma. Sonuçlar ilginçti. Parodilerini bir kenara bıraktıracak kadar ilginç işler çıktı karşıma. Ama önce orijinal tabloyu kısaca ele almakta fayda var. Fuseli 1781'de yaptığı resmin bir varyasyonunu da 1790-91 tarihinde boyamış. Sanatçının elinden çıkma en az üç tablodan sözedebiliyoruz. Fuseli orijinal resmi 20 pounda satmış. Halbuki Thomas Burke tarafından 1783'de yapılan eserin ucuz bir gravür uyarlaması ise yayıncısına 500 pound kazandırmış. 


Abraham Abildgaard / 1800
Aynı döneme ait olarak, Danimarkalı ressam Nicolai Abildgaard tarafından 1800'de yapılan yağlıboya tablo, Fuseli'nin ölümünün hemen ardından 1827'de William Raddon'un gravür çalışmasından sözetmek gerek. Eserin ayrıca çok sayıda siyasî hiciv amaçlı karikatür parodileri üretilmiş, gotik romanda, örneğin Mary Shelley, Edgar Allan Poe üzerinde etkileri de olmuş.
Thomas Burke / 1783
William Raddon / 1827

Hızla ünlenen Kâbus ile ilgili çok çeşitli yorumlar yapıldığını görüyoruz. Eser Fuseli ve çağdaşları tarafından büyük olasılıkla yaşanmış gündüz düşlerinden esinlenmedir ki bunlar şeytanlar ve cadılar tarafından ele geçirilen yalnız uyuyan insanlar hakkındaki Alman masalları gibi folklorik  inançlara bağlı yaşanmışlıklardır. Kimine göre ise, sonuca ulaşamayan bir aşkın yoğunluğuyla yapılan tabloda uyuyan kadın sanatçının aşık olduğu kadını, üzerindeki iblis (bazı kayıtlarda incubus diyor) ise Fuseli'yi sembolize etmektedir.

Kâbus'un Freud gibi 20. yüzyıl psikoloji teorisyenlerini de etkilediği söyleniyor. Carl Jung Kâbus ve başka bazı Fuseli eserleri üzerine çalışmış.


* Bu üç karikatür Kâbus tablosu üzerinden üretilmiş dönemin güzel siyasî hiciv örnekleri.
** Karikatürlerin üçünde de yakından bakarsanız göreceksiniz, "Nightmare" (Kâbus) kelimesi "Night Mare" şeklinde bölünmüş. "Mare" İngilizcede "Kısrak" anlamına geliyor. Neye yorulabilinirse...

YARIN 20. YY. ÇİZGİLERİNDE KÂBUS...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder