Bakılan yere bağlı olarak Akdenizin başlangıcı veya bize göre bitişinde yer alan Katalanya çizerler açısından bereketli topraklara sahip. Bilemiyorum diğer çizgiromanlardan fırsat mı olmadı yoksa “kızlar için” algısı mıydı, hiç okumak kısmet olmadı Tina'yı ama eli-ayağı düzgün soap-opera tarzı çizgilerini göz gezdirmişliğim var. Bir dönem ustası daha terki diyar etti desene, toprağı bol olsun...
İlk bakışta, Campos hanım yerine Stoktan yanlışlıkla eski devlet bakanı Önay Alpago görselini mi koydu diye ikilemde bırakacak kadar biribirlerine benzettim kendilerini. İnsanlar çift yaratılmıştır dedikleri bu olsa gerek. :)
Hakikaten bir dönemin ustası terk-i diyar etti. Fransız ve İngiliz çr dergiciliğinde gördüğüm şey hep oğlan çocuklarının pazarda kaale alındığı, genelde kızların ne hikmetse parantez dışı kaldığı idi. Bir an düşündüğümde, aklıma istisna olarak ancak Tintin'in Line'i (Zıpzıp'taki Nil) geliyor. Az sayıdaki kız dergisinde de fazla dikkat çeken kaleme rastlamak zordur. Campos'un Hollandalı Tina dergisiyle girdiği uzun ve verimli işbirliği ile bunun bir ölçüde değişmesi mümkün olmuştu diye düşünürüm.
Bizde de yayınlanan Tina'yı biliriz hep. İlk yayını İngiliz dergilerinde yer alan uzun soluklu ve en ünlü dizisi olan 'Patty's World' de o sayfalarda yer alıyordu. Dediğin gibi, ben de erkek çocuk olarak pek ilgi göstermesem de aklımda onun çizgileri hep yer etmiştir.
Bu arada Önay Alpago ile benzerliği de gerçekten inkâr edilemez yani...
Bakılan yere bağlı olarak Akdenizin başlangıcı veya bize göre bitişinde yer alan Katalanya çizerler açısından bereketli topraklara sahip. Bilemiyorum diğer çizgiromanlardan fırsat mı olmadı yoksa “kızlar için” algısı mıydı, hiç okumak kısmet olmadı Tina'yı ama eli-ayağı düzgün soap-opera tarzı çizgilerini göz gezdirmişliğim var. Bir dönem ustası daha terki diyar etti desene, toprağı bol olsun...
YanıtlaSilİlk bakışta, Campos hanım yerine Stoktan yanlışlıkla eski devlet bakanı Önay Alpago görselini mi koydu diye ikilemde bırakacak kadar biribirlerine benzettim kendilerini. İnsanlar çift yaratılmıştır dedikleri bu olsa gerek. :)
https://i.hizliresim.com/Rg5VmR.png
Hakikaten bir dönemin ustası terk-i diyar etti. Fransız ve İngiliz çr dergiciliğinde gördüğüm şey hep oğlan çocuklarının pazarda kaale alındığı, genelde kızların ne hikmetse parantez dışı kaldığı idi. Bir an düşündüğümde, aklıma istisna olarak ancak Tintin'in Line'i (Zıpzıp'taki Nil) geliyor. Az sayıdaki kız dergisinde de fazla dikkat çeken kaleme rastlamak zordur. Campos'un Hollandalı Tina dergisiyle girdiği uzun ve verimli işbirliği ile bunun bir ölçüde değişmesi mümkün olmuştu diye düşünürüm.
SilBizde de yayınlanan Tina'yı biliriz hep. İlk yayını İngiliz dergilerinde yer alan uzun soluklu ve en ünlü dizisi olan 'Patty's World' de o sayfalarda yer alıyordu. Dediğin gibi, ben de erkek çocuk olarak pek ilgi göstermesem de aklımda onun çizgileri hep yer etmiştir.
Bu arada Önay Alpago ile benzerliği de gerçekten inkâr edilemez yani...