8 Ağustos 2013 Perşembe

Keşif 217 - Tha & T.P. Bigart

 1  2

Tha (Joseph August Tharrats i Pascual) &
T.P. Bigart (Joan Tharrats Pascual) - 1981

6 yorum:

  1. Bir yalana inanmak ve onu gerçek kılmak için çabalamak, böyle mi güzel anlatılır.. Tha'gillerden yaptığın ikinci çeviri yanılmıyorsam. Devamını da istiyor insan böyle kısa, öz ve çarpıcılarsa.. Teşekkürler ve iyi bayramlar Süheyl...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Aynen öyle, Tha kardeşlerin hemen her işinde böyle düzeyli, tatlı bir hiciv var ve tabi o nefis çizgiler... Zaman zaman başka işlerini eklemeye devam edeceğim ama bu arada atladıkların olmuş anlaşılan, bununla birlikte dört adet oldu çeviriler. 'Tha' etiketine bir tıklayıver. :)
      İyi bayramlar dilerim Hakan.

      Sil
  2. Stokta kardeşim az ama öz vurucu çalışmalardan biri ile bayramda merhaba demişsin insanlık bu kavgaları bırakıp beraber olduğu gün uzayda kolonileşme çağıda gelecek ki bu kur'an da yazılı ama hala saçma sapan dinler arası hatta mezhepler arası çatışmalar sürüyor.Aslında sorun insanlığın bir kaç grup tarafından sömürülmesi keşke çizgi kahramanlar hakikat olsa ve bu tipler ile savaşıp dünyada mutluluk ve birliği sağlasa belkide o çizgiler bize bunu anlatıyor ama çoğumuz neyi değil nasıl okuduğunu bilmediği için sorun değerli kardeşim nice güzel bayramlar diliyorum sana.
    serdary67

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Küçük hikayede de bir türünü örneklediği gibi, insanlar uzaya üşüşseler de, yine tabiatında kolay kolay değişmeyecek sıkıntılar var maalesef Serdar bey. İnsan olmak da böyle bir hâl herhalde, ne yapalım.
      İyi bayramlar dilerim...

      Sil
  3. Hiç abartılı bulmadım, hiç de şaşırmadım. Öyle ya, insanlık ne keşifler gördü, hem de öyle-böyle değil... :)

    İşi tezgahlayanların onayını alarak annesinin adını verdiği bombardıman uçağı ile, insanlık tarihinin en korkunç katliamını gerçekleştiren, altında uzayıp giden koca şehre dakikalar içinde ne olduğunu gözleriyle gördüğü halde kılı kıpırdamayan piyon alt modellerimiz var bizim.

    Aylar sonra, ilk şokta bir anda buharlaşan 70.000 kişinin aslında en şanslı olanlar olduğu anlaşılacaktı. Ama ne gam, Piyon, ‘pişman mısın?’ sorusuna : ‘savaşta ahlak yokur’ diyerek, yanından ayırmadığı madalyasıyla verdiği sırıtkan pişkin pozlarıyla belleklere kazındı.

    Gariptir, ölen onca insana ve Sadako’nun bin turna kuşuna inat, doksan küsur yıl yaşamıştır…

    Mevzu tatsız ama biz yine de ağzımızın tadını bozmayalım. Tatlı yiyelim, tatlı konuşalım; iyi bayramlar... :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. İnsanoğlunun öldürerek sorun 'çözmekten' biraz da büyük bir kolaycılıkla asla vaz geçmeyeceği âşikâr. Ama statükocunun statükoyu korumak uğruna, göz göre göre bir yalanı sürdürmek amacıyla bile katliamı göze alabilmesi, ahlâkla ölçülmesi imkansız bir hâl ve adamı sinir edip en hafifinden "Biri şunları artık emekli etse de kurtulsak" dedirtecek bir kızgınlık ve bıkkınlık hissine yol açıyor.

      Bu inanç körleşmesi insanın en berbat zaafı bence. Tedavisi de yok. Sürdürülebilir olmasa bile sürdürmek için ellerinden geleni ardlarına koymayacaklar hiç bir zaman. Bunun istisnası da yok ne yazık ki...

      Yine de bu sıcakta fazla tatlı yemeyelim, herkesin şekeri yükselecek fena halde. :) İyi bayramlar dilerim.

      Sil